9 Mayıs 2011 Pazartesi

Cimriliğin Tek Adresi


Havalimanında asla osurmayın, termal kameralar var.


Genelde bu konular hakkında konuşmayı sevmem. Bence insanların büyük çoğunluğu refah içinde yaşamak istiyorsa zorunlu olarak bir kısım insanı sömürmelidir. Bu değiştirilemez bir çark ve herkesin hatta en sosyalist geçinen insanın bile şu an evinde rahat oturmasını sağlayan bu çarkta istemeden de olsa almış olduğu görevdir. Ama bazen öyle şeyler oluyor ki insanlık onurunu sırf para yada daha az değerli şeyler için yerle bir edenler. İşte o zaman insan banane yahu deyip geçemiyor sanırım. O insan için üzülebiliyor ve utançtan kendi ayak parmakların içe kıvrılabiliyor. Tıpkı "Var Mısın Yok Musun" yarışmasında Türkiye'ye getirilen dünyaca ünlü insanların karşısında programdakilerin kendini rezil ettiği zaman hissettiğin gibi oluyor.







Evet benim sansürüm çok aptalca duruyor farkındayım. Resimdeki arkadaşların çoğu üniversiteli. Bir şirket ile anlaşmalılarmış. Ne kadar para aldıkları konusunda konuşmak istemiyorlardı ama sırtlarında taşıdıkları plaketlerin o kadar ağır olmadığını ve her saat başı mola aldıklarını söylediler. Saturn ki İstiklal Caddesi'ndeki İstiklal Demirören AVM'sinde bulunan bir mağaza, anlamadığım bir şekilde aptalca mı desem, salakça mı desem bir türlü karar veremediğim bir reklam yöntemine başvurmuş. Kocaman plaketleri insanların sırtına eşşek gibi bağlayıp ellerine bir tomar Saturn'deki indirimleri gösteren broşürler verip İstiklal Cadde'sine salmak. Sanırım Saturn'un medya planlamacısı yada halkla ilişkiler uzmanı konusunda sıkıntı var. Bunun ne kadar küçük düşürücü birşey olduğunu idrak edememişler. O insanların onurunu umursamayan Saturn kendi prestijini de sallamıyor galiba. Bu tür reklam girişimleri insanları o mağazaya çekmek yerine bilakis insanları oradan soğutur. 



Dağıttıkları aptal broşür ve başlığın esin kaynağı.

Keşke elimde o etkileyici sosyalist manifestolardan kupleler olsa ve bunları yazarak sizleri daha parlak bir gelecek vaadi ile mücadele etmeye teşvik edebilsem. Ama böyle birşey hem benim hem sizin için zaman kaybı olur. Sistemi değiştiremezsin. Aslında biraz gerçekçi düşünürsek sistem piramadinin en aşağı tabakasından en yukarısına kadar kimse gerçekten mutlu değil. Ne yaptığı işten ne olduğu insandan. Herkesin bir problemi var. Eh hadi o zaman bunu düşünüp morallerinizi yüksek tutun.


3 yorum:

  1. Kusura bakma ama biraz yanlış bir düşünce biçimi.

    Çünkü bu tarz reklam çalışmaları dünyanın her köşesinde yapılmakta olan uygulamalardandır.

    Amerika başta olmak üzere avrupa da buna benzer reklam çalışmaları mevcut bulunmakta.Hatta yüzlerine reklam alan ve firmaların logo yada reklamlarını yüzlerine baskı yaptıranlar mevcut.

    Ha tabiki buna insanın sömürülmesi yada buna benzer yakıştırmalar yapabilirsiniz yada öyle düşünebilirsiniz ama reklamın pek bunlarla alakası yoktur aslında :)

    Bahsettiğiniz konulardan biride bu tip reklamların müşteriyi soğuttuğu ve müşteriyi çekmekten daha çok kacırdıgı konusunda bir yorumunuz olmuş.

    Emin olunki burda yanılıyorsunuz.

    Saturn ve MediaMarkt magazaları MediaSaturn grubunun birer uzantılarıdır.Bu grubun reklam stratejileride alıştığımız reklam anlayışından çok farklı bir tutum sergiler.Hernekadar bende başta sizin gibi düşünsemde aslında ilk algılandığı gibi "berbat reklam yapmaktalar bu sekılde musterıyı anca kacırırlar" anlayısından tam tersi olarak başarılı bir artı yarar saglamakta yaptıkları reklamlar.

    Çünkü bizim halkımız yeni ve alışılmadık şeylere ilgi duyan bir toplum aslında genek kanının aksine.

    Yapılan reklamları ve reklamlarında kullanılan hitap sekıllerıne bakarsak "Ben aptal değilim..." "cimriliğin adresi..." gibi genellikle negatif etki bırakması beklenen anlayış aslında tam tersi işlemekte :)

    YanıtlaSil
  2. gerçekten çok ilginç türk halkının nasıl tepki vereceğini kestirememişim. belirtmeniz iyi oldu. teşekkürler yorumunuz için.

    YanıtlaSil
  3. başarılı olan herşey doğru mu bunu tartışmak lazım aslında.. taksim gibi dükkan tabelalarının bile aslında aynı olması gereken bir ortamda tutup yürüyen reklamlar koymak gerçekten çok itici.. bulunduğu mekana, dolayısıyla oradaki bütün insanlara zerra kadar saygı duymadıklarının ilanı gibi..
    keza istiklalde yürürken "lcd tv mi alsam?" "çamaşır makinası lazımdı" vb. diyen insan var mıdır? bari mp3 çalar ya da telefon fln gibi en azından aklı selim insanların poposuyla gülmeyeceği ürünleri seçselerdi.. birçok reklamda var bu.. birşeyi satın almak belirli bir ihtiyaç sonucu bütçe ayarlayıp vb. akan bir ritüel olması lazımken insanlar anlık kararlarla milyarlar harcar hale getiriliyolar ve bunun adı reklamcılık, pazarlama, ekonomi vb.nin başarısı olarak kabul ediliyo.. "kral olamazsın demedim, adam olamazsın dedim" durumu biraz bu..

    YanıtlaSil